MÜSLÜMANLAR BİR BİRİYLE NEYİN KAVGASINI VERİYORLAR
MÜSLÜMANLARIN BİR KISMI NIN
PEYGAMBER ALGISI; Allah resulü aldığı
emirleri insanlığa tebliğ ettiği gibi
aklını, öngörüsünü, şartları dikkate alarak, hiçbir şeyi şansa
bırakmadan tam bir sanatkar ustalığı ile kitabın maksadına uygun işleyip hayata
uygulayıp sosyalleştirmiştir. Kuran ile övülen örnekliğinde mesajların nasıl
yapıldığından ziyade niçin yapıldığına yönelik anlam içeriği ön planda
tutmuştur. O’nun ahlakı, maksada verdiği önem daima fiillerini nasıl yaptığının
önündedir. Tabiri caiz ise, O Kuran’ın
insana dönmüş halidir. Sünneti ise; Allah’ın yapınız dediği emirlerin;
akıllıca, en nazik, güzel ve insana yakışır biçimde yerine getirilmesindeki sanatkârlığıdır.
Kırmadan, dökmeden, üzmeden, bağırıp çağırmadan, bu emirleri uygulamadaki
sanatı…Onun örnekliğidir. Mesela “Komşusu açken tok yatan bizden değildir”
sözüne bakaçak olursak bu duruma muhatap olan bir Müslüman kafir olmaz,
ancak nebinin zarifliği inceliği nezaketinin ifadeye dönüş biçimi yani onun
uslübü onun örnekliği ve sünnetidir. Söz insana insanlığa bir fayda
içeriklidir. Kuran’a uygundur. Kullanılış biçimi harikadır.
müslümanaların çoğunluğunun
peygamber ve sünneti anlaşılma biçimi ise; peygamber iki tür
vahiy almaktadır. Birincisi
Kuran’dır. Burada Allah ın
emirleri sınırlı ve anlaşılmaz şekilde yer almaktadır. İkinci vahiy gizli
gelmektedir. Doğrudan kalbine inmektedir. Buna gayri metlüv denmektedir. Bu
vahiy ile de Kuran’da eksik olanları
tamamlar. Ayrıca Kuran’daki hükümlerin nasıl
yapılacağının tarifi ile birlikte Allah ın Kuran’da belirtmediği diğer
hükümlerin neler olduğu ve bunların da
nasıl yapılacağına yönelik bir açıklamadır!. Biraz daha açıklamak gerekirse
Ortada melekleştirilmiş
tabiri caiz ise robot bir peygamber var. O Sadece kendisine gelen iki tür
vahyin birinin tamamlanma sürecinde insanlara tebliğini sağlıyor. Diğer vahiy
ile de birinci vahyin Allah tarafından nasıl açıklandığının insanlara anlatımı
ve oradaki hükümlerin neler olduğunun açıklanma görevini ve yapıyor!. İhtiyaç
duyduğu alanlarda da Cebrail’den yardım alarak emirleri şekillendiriyor! İnsan
olarak kendisinin ortaya koyduğu hiçbir şey yok. Zira O’nun özgün iradesine
bırakılan hiçbir şey yok. O adeta melek! kendiliğinden bir şey söylemez yapmaz,
konuşmaz. Konuştuğu her bir şey ile yaptığı her bir şey vahye bağlı! Durum böyle
olunca da Onun yemek yeme şekli, tuvalet
yapma şekli, yatıp uyuma şekli, giyinmesi, nefes alıp vermesi, kısaca yaptığı
her bir şey atlamaksızın atılmaksızın din sayılmaktadır. Bu tür davranışlar
Kuran’da geçmiş olsaydı farz sayılacaktı. Ancak gayri metlüv vahiyde
belirtildiği için sünnettir. Sünnet de zaten
uyulması zorunludur. Çünkü o da bir vahiy ürünüdür! Düşünün bir kere
sarıklı kılınan bir namaz ile sarıksız
kılınan namaz arasındaki büyük farkı!
Bunun kime ne faydası var? Ne orijinalliği var? Zaten bu bir Arap
geleneğinin ürünüdür!
Bu anlayışta
peygamber Allah’ın sevgilisidir! ! Kainat onun için yaratılmıştır! Önüne çıkan
zorlukları mucizelerle aşar, isterse ayı ikiye böler, güneşi batışını engeller,
parmaklarından su akıtır. Bir bardak süt ile bir orduyu doyurur. Namazda önünü
geçen çocuğu felç eder! Sol elini kullanan adamın kötürüm yapar!. Bir gecede
bütün hanımlarıyla beraber olabilir! Bu
anlamda otuz kırk erkekten daha güçlüdür. Dokuz yaşında kız çocukları ile evlenmekte
beis görmez! Allah ile pazarlık yapar! Allah tan daha şefkatlidir. Allah’ın
azap yapmak istediklerini Allah ın elinden çeker alır!
Allah
Allah…! Bu nasıl bir din yarabbi…. Acaba diyorum Allah resulü öncesi cahiliye
dönemine mi döndük! Atalar dininin yeni bir tezahürünü mü yaşıyoruz. Kuran’a
bakıyorsunuz hiç böyle bir şey söylemiyor. Eğer modern dönemin cahiliye
dönemini yaşamıyorsak, pekiyi bunlar nerden çıkıyor!..?
A
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder