21 Şubat 2018 Çarşamba

GÜZEL KÖYÜM BIYIKAYDIN İNSANLARINA









ÇOK DEĞERLI DOSTLAR;  Allah'ın gönderdiği dinler, tarih boyunca inananlar tarafından bozula gelmiştir! Buna karşın yüce yaradan, şirkten uzak kalmaları için kavimlere sürekli peygamberler göndererek tevhitteki yozlaşmanın önüne geçmeyi amaçlamıştır. Ne yazık ki, insanoğlu her dönemde haddini aşmıştır. Kimileri dini yetersiz bulup artırımlar yaparken, kimileri azaltmış! Kimisi geçmiş kültürlerin etkisinde kalmış zamanla o kültürleri din selleştirmiş, kimileri de dinden çıkar sağlamak amacıyla düzenekler kurmuştur!. İslam düşmanlarının Hz. Muhammed sonrası, devreye girmesiyle İslam içindeki yozlaşma da diğer dinlerde olduğu gibi  hız kazanmıştır. Kitap anlaşılmaz ilan edilerek, Allah resulünün tebliğ ettiği dine, dinden olmayan bir sürü hurafe ve yalanlar katışmış, insani yorumlar, iyi niyetle belirli zamanların sorunu çözme konusundaki içtihatlar, dinden sayılmıştır. Dinde olmayan binlerce şey dinden sayılırken Allah'ın kitabı etkisiz yetkisiz bir konumda bırakılmış, Müslümanlar kitabına yabancı kalmıştır.  Kitabı anlaşılmaz ilan edenler ne hikmetse Allah resulünden yaklaşık iki yüz elli üç yüz yıl sonra metin tenkidi yapılmadan toplanarak  kitaplaştırılan rivayetleri anlaşılır ilan ederek, Kitabın yerine oturtmuşlardır!. Tabiri caiz ise  tevhit ameliyat edilerek reforma tabii tutulmuştur. İslam kılıfı içinde yeni bir din ortaya konmuştur! Daha sonraki nesiller bu tezgahı fark etmeden ne yazık ki söz konusu rivayetlerin bir coğunu Kuran'ın anlamı zannı ile din haline getirmişlerdir. Toplumların Kuran dışı kaynaklar yönelmesiyle Müslümanlar gruplara mezheplere, meşreplere, daha sonrada tarikatlara bölünerek parça parça olmuşlardır. Her bir grup kendilerini hak diğerlerini batıl görmesi yüzünden kardeş olmaları gereken müminler bir birini kafir ilan etmeye başlamışlardır. Bu ihaneti görüp, Müslümanları Kuran'a ve nebevi sünnete çağıran Hasan Basri ve İmamı Azam, Akif gibi alimlerimiz ya cezalandırılmış yada itibarları yerle bir edilmiştir. İslam toplumları aklını kullanmayıp hurafe bataklığına saplanması yüzünden, sosyal ve ekonomik gelişmelere ayak uyduramamış topraklarını kaybetmiş birçoğu batılıların sömürgesi olmuş, kaynaklarını halen emperyalist ülkelere peşkeş çekmektedirler.! Bu gerilemeyi kimileri batılıların oyununa, kimileri Müslümanların tembelliğine, kimileri de Kuran’ dışı uydurulmuş dinin insanlardaki düşünme akıl etme yetisinin yok edilmesine bağlamıştır.! Neticede, günümüz Müslümanları tarihte hiç olmadığı kadar fakir, ezilmiş, aşağılanmış, zelil ve tefrikalara bölünmüş haldedir. Artık bir birini öldürmeyi dinin bir emri hatta cihat sayma hadsizliğine düşmüş olanlar, kendilerine yeni tartışma alanları oluşturmada yani kavga ortamı oluşturmada son derece başarılı olmuşlardır   işte bu kavga alanlarının başını çeken husus! Dinin kaynağı “Kuran mı, hadis mi”.?....
Bir sorun varsa ki var! Asırlardır  saklanmaya çalışılıp bir türlü üstü kapatılamayan bir tür tevhit ve şirk' in mücadelesi artık ap açık ortaya çıkmıştır!  Mesele din üzerinde oynanan oyunların bozulup hakikate ulaşılması ise,  Maksat rızai ilahi kazanmaksa, önümüzde örneğimiz var. Allah'ın resulünün övülen örnekliği ve bunların neler olduğu açıkça kitapta belirtilmiştir.
   Allah’ın dininin aslına dönme konusunda atılacak her adımda  kavga etmeden, bağırıp çağırmadan, tartışmaların ön yargısız bir şekilde sürdürülmesi, tevhidin, adaletin, aklın, şefkatin, özgürlüğün, mübaşire nin öncülüğünde Müslümanların fabrika ayarlarına dönmesi yönünde bir cabaya güzel bir katkı sağlamak varken...!
Kendimiz gibi düşünmeyenlere karşı bu çirkinlik, ötekileştirme,  iftira, şahsiyetlerini yok etmek...!  Bütün bunları kimin için, kim adına, neden yaparız? Hem de din Allah'ın, kavga niye bizim! Üstelik O böyle bir kavga istemezken! Bu çirkinlikten bir Allah rızası çıkar mı!..? Çıkmayacaksa insan kaybedeceği şeyin kavgasını yapar mı?

                           HÜSEYİN KOÇ- ANKARA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder